Geleceğimiz İçin On Vizyon
Optimist yayınlarından 2023 yılında çıkan Yapay Zeka 2041 kitabının yazarları KAI-FU Lee ve Chen Qiufn dır. Kitap toplam 500 sayfa olup kitabı genel olarak hikaye tadında bir yapay zeka kitabı olarak tanımlayabiliriz.
Yaratıcı hikaye anlatımı ile bilimsel öngörülerin çığır açan bu karışımında, öncü yapay zeka uzmanı ve spekülatif kurgunun önde gelen yazarlarından biri, hayati bir soruyu yanıtlamak için güçlerini birleştiriyor: Yapay zeka yirmi yıl içinde dünyamızı nasıl değiştirecek?
Bilimsel tahmin ve hikaye anlatımını bir araya getiren Kai-Fu Lee ve Chen Qiufan, yapay zeka tarafından şekillendirilen bir dünyanın endişe verici bir resmini ilgi çekici bir şekilde çiziyor
Kai-Fu Lee, Sinovation Ventures’ın CEO’su ve New York Times’ın en çok satan AI Superpowers yazarıdır. Lee daha önce Google Çin’in başkanı ve Microsoft, SGI ve Apple’da üst düzey yöneticiydi. Dünya Ekonomik Forumu’nda Yapay Zeka Konseyi’nin eş başkanı, Columbia’dan lisans derecesine ve Carnegie Mellon’dan doktora derecesine sahiptir. Lee’nin sayısız ödülü arasında Time 100 ve Wired 25 Icons listelerine seçilmek yer alıyor. Pekin’de yaşıyor.
Chen Qiufan (diğer adıyla Stanley Chan) ödüllü bir yazar, çevirmen, yaratıcı yapımcı ve küratördür. Dünya Çin Bilim Kurgu Derneği’nin başkanıdır. Eserleri arasında Waste Tide, Future Disease ve The Algorithms for Life yer alıyor. Bir içerik geliştirme stüdyosu olan Thema Mundi’nin kurucusu, Pekin ve Şanghay’da yaşıyor.
Yapay Zeka 2041; Google’ın Çin’deki eski başkanı Kai-Fu Lee’nin toplumların muhakeme yeteneğine sahip makinelerin yıkıcı potansiyeline hazırlıklı olması gerektiği konusunda yazdığı makaleler ve Çin bilim kurgusunun yükselen yıldızı Chen Qiufan’ın kaleme aldığı kısa öykülerin birleşimi yoluyla yapay zekanın nasıl gelişeceğini gösteren “gelecek on yılların yol haritasını” sunuyor. Chen, Lee’nin vizyonunu, Hintli bir gencin aşk arayışında ayrımcı bir algoritmaya karşı verdiği mücadeleden, kuantum soykırımını başlatmanın eşiğindeki şeytani bir Alman bilim insanına kadar dünya çapında geçen 10 hikayeye dönüştürüyor.
Yazarlar, geleceğin neler getireceğine dair ipuçları için bugün yapay zekanın durumuna bir ayna tutuyor ve hükümetlerin ve şirketlerin teknolojinin olumsuz dışsallıklarına karşı savunmak için alması gereken önlemlerin bir listesini sunuyor.
Yapay zeka hakkında birçok kitap ve tartışma olmasına rağmen bu kitap; “Yapay zekanın ne olduğunu, ne olmadığını nasıl daha iyi anlayabiliriz? Yapay zeka iyimserliği ile kötümserliğini nasıl daha iyi dengeleyebiliriz? Yapay zekanın insani ikilemlerini nasıl kavramsallaştırabiliriz?” gibi konulara açıklık getirmeye çalışıyor.
Chen Quifan, yapay zeka yeteneklerinin gerçekçi değerlendirmelerine dayanan ilgi çekici hikayeler anlatmaya odaklanırken, Kai-Fu Lee bu hikayeleri analiz ederek, yapay zeka hakkındaki anlayışımızı genişletiyor. teknolojiler ve olası etkileri. Hikayeler kurgusal ve yaratıcı ama aynı zamanda yapay zekanın potansiyelini abartmamaları açısından “gerçekçi”. Kai-Fu Lee’nin iddia ettiği gibi, “çok az atılımla veya hiç atılım olmasa bile, yapay zeka hâlâ toplumumuz üzerinde derin bir etki yaratmaya hazır”.
Kitap, endüstrilerin akıllı makinelerden nasıl yararlanabileceğine dair ilgi çekici bilgilerle dolu. Yazarlar, geleceğin neler getireceğine dair ipuçları için bugün yapay zekanın durumuna bir ayna tutuyor ve hükümetlerin ve şirketlerin teknolojinin olumsuz dışsallıklarına karşı savunmak için alması gereken önlemlerin bir listesini sunuyor. Bunla birlikte kitap da yapay zeka’nın en zararlı uygulamalarından bir olan; önde gelen Çinli yapay zeka şirketlerinin Çin’in genişleyen gözetim devletini yürürlüğe koymada oynadığı rolden hiç bahsedilmiyor olmasıdır.
Kitapda ki hikayeler edebi acıdan pek başarılı olmasa da yapay zekanın gizemini çözmeyi başarıyor ve faydalı, uyarıcı bir rehber sunuyor.
Lee, düzenlemenin, kullanıcıları uydurma içeriğe karşı uyarmak için sosyal medya sitelerini deepfake karşıtı yazılımlara ev sahipliği yapmaya zorlayacağını tahmin ediyor ve Yapay zeka ve insanların hikayesinde, yapay zeka ve insan toplumu arasındaki dansı doğru yaparsak, bu tartışmasız insanlık tarihindeki en büyük başarı olacaktır” diyor.